Bugünlerde pek çok kişinin ortak sorusu olmaya başladı. Yapılan pek çok diyet ya da beslenme değişikliği/düzenlemesi, yapılan ağır sporlar, detoks kürleri….vs. üzere uygulamalara karşın hala bir gram kilo verememişim diyen insan sayısı epey fazla. Psikonöroimmünoloji tam da bu noktada size yardıma hazır… Psikonöroimmünoloji genel manada Bağışıklık sistemi, Hudut sistemi, Sindirim sistemi, Hormon sistemi ile insan psikolojisi ortasındaki temasları inceleyen bir bilim kısmıdır.
Psikonöroimmünoloji bireye özel bir terapi tekniğidir. Olağan koşullarda insan bedeni her sorun yahut hastalıkla uğraş edecek kadar güçlüdür. Lakin kişi kilo fazlalığı sıkıntısını tek başına çözemiyorsa sorun yalnızca yedikleri ya da az hareket etmesi olmayabilir. Şayet bir hastalık kelam konusu ise altında yatan sebepler tespit edilip terapi süreci belirlemek için bir yol haritası çıkarılır. Yani kişi de daha evvelce yaşanmış ve güzelleşmemiş yahut terapi edilmemiş bir travma olma ihtimali yüksektir, münasebetiyle bu travmanın sebep olduğu durumlar tespit edilir, çocuklukta yaşanan bir kaygı ileride kendini çok kilolu bir şahsa dönüştürmüş olarak gösterebilmektedir. Ya da erken yaşta anne kaybı bu sıkıntıya neden oluyor olabilir.
Kilo sıkıntısına neden olan faktörler şöyle sıralanabilir.
-
Enzim ve hormon sistemindeki bozukluklar
-
Var olan allerjiler
-
İnsülin direnci
-
Bağışıklık sisteminin kâfi çalışmaması
-
Geçirilen ruhsal travmalar
-
Bilinçaltına gömülen ve akıtılamayan duygular
-
Sindirim sisteminin gereğince çalışmaması
-
Sindirim enzimlerinin azlığı
-
İrritabl Barsak hastalığı
-
Barsak geçirgenliği
-
Ülseratif kolit
-
Polikistik over sendromu
-
Kronik yorgunluk sendromu
-
Stres
Klasik Tıp bir bireyde diyabet varsa diyabetin varlığıyla ilgilenir, halbuki Psikonöroimmünoloji hastalığa bir sinema üzere bakar yani hastalık Psikonöroimmünoloji’de sinemanın son sahnesidir. Yani örneğin şahısta diyabet varsa bu kişi diyabet olana kadar neler yaşadı, birinci evvel ne oldu sonrasında hangi hastalıkları geçirdi de diabet gelişti ona bakar. Yani hastalığın sebebi ve gelişme yollarıyla ilgilenir.
Sürekli kilo alma sorunun üç boyutu vardır:
-
Psikolojik boyut
-
Nörolojik boyut
-
İmmünolojik boyut (Bağışıklık sistemi)
Psikolojik kısım, hayatın sıkıntı olaylarına ya da duygusal acıya reaksiyon olarak yaşanan gerilime gönderme yapar. Beşerler ömürlerinin artık yönetim edilemeyeceğini ya da sevinçten çok acıya neden olduğu hissine kapıldıklarındaki kısımdır. Nörolojik kısım, noradrenalin ve kortizol üzere gerilim hormonlarının salgılanmasıdır. Bunlarda hudut sistemini harekete geçirir. Kalp atışlarını hızlandırır, tansiyonu yükseltir ve gayret harcamaya hazır olmaları ya da saldırıyı savuşturmak için kasları gerer. Bu reaksiyon ‘Savaş ya da Kaç’ olarak da isimlendirilir. Nörolojik kısım ve bilinçdışı gerilim reflekslerini harekete geçiren kimyasal unsurlar bağışıklık hücreleri üzerinde de tesirli olur.
Bu halde olan bir bireyin kilo verememesi artık çok olağandır. Psikonöroimmünoloji ile bedene bir bütün olarak bakılarak kilo verememenin ana nedeni bulunur ve Teker teker tedavi edilir. Böylelikle sağlıklı bir bedene kavuşularak kilo sorunu de çözülmüş olur. Ters diyet hiç kimsenin bakmadığı bir pencereden bakarak kilo vermenizi maksatlar.
