Günümüzde, obez birey sayısı dünya çapında çarpıcı biçimde artmaktadır. Obezite, beraberinde birçok hastalık riski doğurur. Ayrıyeten psikososyal sıhhat ve refah üzerinde olumsuz tesiri olabilmektedir. Bununla birlikte çok kolay ulaşabileceğiniz diyet programları yahut biraz daha maliyetli cerahi operasyonlar yahut iştah baskılayıcı ilaçlar vs. birçok zayıflama yolu günümüzde mevcuttur. Çalışmalara bakıldığında da temel sorunu daha net anlayabiliyoruz. Gerçekte olan şey zayıflayamamak değil, ülkü kiloyu koruyamamaktır. Hangi zayıflama yolunu seçerseniz seçin, tabiri caizse midenize beton dökün, yeniden de davranış değişikliğini benimsemezseniz maalesef verdiğiniz kiloyu geri alırsınız. Bu davranış değişikliğini yaparken sağlıklı beslenme farkındalığı yaratmak müdafaa için çok değerlidir.
Bu günlerde “diyetisyen” demek zayıflatan kişi manasına evrilse de aslında biz beslenme uzmanlarının yapmaya çalıştığı şey tam olarak danışanlarımızın beslenme alışkanlıklarını değiştirmektir. Siz tüp mide operasyonu ile zayıflamayı istiyorsanız da tekrar bir diyetisyenle çalışmak zorundasınız. Siz bir köprüden geçtiniz ve operasyondan sonra da sağlıklı beslenme sizi bekliyor. Kendinizi hazırlayın!
Eğer bir diyetisyen eşliğinde zayıflamayı seçtiyseniz, motivasyonunuz yalnızca tartıdaki sayı olmasın. Kendiniz için hangi yeterli davranışı kazandınız, kendinizi nasıl hissediyorsunuz, bu süreçte neleri sürdürebilirsiniz… bunları da gözden geçirin. Edindiğiniz her yararlı beslenme davranışı için kendinizi kutlayın. Ülkü yükünüze ulaştığınızda bu edindiğiniz davranışlar sayesinde tekrar kilo almayacaksınız.
Bütün bunların yanında kendi yeme davranışınızın farkına varmak değişimi kolaylaştıracaktır. Farkındalıklı yeme ile zayıflamak çok daha kolay, muhafaza ise çok daha kalıcı olacaktır. Değişime adım adım başlamak isteyenler farkındalıklı yeme adımlarını pes etmeden deneyebilirler.
Yavaşlayın: Yemeğinizi yerken her lokmanızı yeterlice çiğneyin. Lokmalarınızı tadını çıkarın. Yemek yemeye başlamak ve yemek yemeği bitirmek için açlık ve tokluk sinyallerini dinleyin. Yavaşlamak bu sinyallerin farkındalığını artıracaktır.
Gerçek gereksiniminizi belirleyin: Şunu demek istiyorum, karnınız nitekim aç olduğunuz için mi bir şeyler yiyeceksiniz yoksa birine öfkelendiğiniz, bir şeye üzüldüğünüz vb. için mi? “İhtiyacım olan ne?” diye kendinize sorun.
Dikkat dağıtıcıları kaldırın: Yemeğinizin sağlıklı olması kadar yediğiniz ortamın da bunu destekliyor olması gerekir. TV, tablet, bilgisayar, telefon… yemek yerken kesinlikle gözlerimiz üzerlerinde! Dikkatinizi yemeğinize verecek biçimde bir ortam oluşturun.
Sağlıklı ve keyifli günler dilerim…
